Kayıtlar

Aralık, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gerçekçi ol, imkansızı iste !

Resim
Başlıktan anlamışsınızdır. Bu gün Ernesto CHE Guevara ‘yı anlatmaya karar verdim.  Bu çok yönlü insan hakkında 1-2 sene öncesine kadar çok bilgi sahibi değildim. Hakkında bir şeyler öğrenme dürtüm Luis Borges ‘in bu şiirini okuduktan sonra başladı. Sil baştan yaşama şansım olsaydı eğer, oturup saymazdım eski yanlışlarımı. Kusursuz olmaya çalışmaz, rahat bırakırdım yüreğimi. Neşeli olurdum, geçmişte olmadığım kadar, ve elbette çok daha coşkulu olurdu sevdalarım, içine de yeterince ciddiyet katardım. … Luis Borges bir çok edebiyat ödülü almışsa da , Nobel ödülünü reddedeceğini söylemiş ve sebebini ‘ben ödülü aldım diye diktatör Pinochet ’in elini sıkamam diyerek açıklamıştır.  Diktatörlüğe ve kapitalizme olan bakış açısını babasından alan Borges ‘in bu ruhunu okuduğu okulda da pekiştirmiş olabileceği düşüncesindeyim ya da sıra arkadaşı Ernesto Guevara Lynch ile geçirdiği zamandan da kaynaklanabilir… yani CHE Guevara’nın babas

OLAY KARNABAHARDA !

Resim
Her ne kadar İspanya'da doğmuş da olsa İspanyol olarak nitelendirmez kendini.  Katalan olarak bahseder hep.  Hayatı 1904 de başlamış ve Nikola Tesla ile kader ortaklığı yakalamıştır, Ailesi , ölen kardeşinin reenkarnasyonu olduğuna inanır. Bu konuda üstündeki baskıyı  'Doğar doğmaz tapınılan bir ölünün ayak izlerinden yürümeye başladım'  diyerek bize anlatmaya çalışmış , yaklaşık 16 sene sonra Annesi vefat ettiğinde ve babası şaşırtıcı bir şekilde teyzesiyle evlendiğinde ise..  “Ruhumun kaçınılmaz kusurlarını görünmez kılabilmesine hep güvendiğim bir varlığın kaybını kabullenemiyordum." diyerek annesinin kaybını bir cümleyle betimlemiş ve o günden sonra hiç bir kadına kalbini açmamıştır. Dali kadınlara karşı hep ilgisiz olmuştu onları sadece erotik fanteziler için gerekli görüyor ve çoğunlukla hayal dünyasında yaşıyordu ama tüm bu düşünceleri tek bir kadınla karşılaştığı anda hükümsüz kalacaktı…